Kısaca iş güvenliği diye adlandırdığımız tanımın açılımı “İş Sağlığı ve Güvenliği”dir. Bu tanım içerisine işçilerin sağlığı ve güvenliği ile birlikte iş yerinin sağlığı ve güvenliği de girmektedir.
Öncelik iş yeri sınırları dahilindeki tehlike kaynaklarının belirlenmesidir. Sonrasında bu tehlike kaynaklarının giderilmesi veya risklerin kabul edilebilir seviyelere çekilmesi gerekmektedir.
İkinci adım olarak çalışanların eğitilmesi ve İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünün bir yaşam biçimine sokulmasıdır.
Bu bilince erişmiş çalışanların kural ve talimatlara uyup, giderilemeyen tehlike kaynaklarına karşı gerekli kişisel koruyucu ekipmanları kullanmaları halinde iş yerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı tesis edilmiş olacaktır.
KÜÇÜK İŞLETMELERE DEVLET DESTEĞİ
Kamu hariç 10’dan az çalışanı olan çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinin İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesinde, Bakanlık maddi destekte bulunacak. 10’dan az çalışanı bulunan, az tehlikeli sınıftaki iş yerlerinin bu destekten yararlanmasına ise Bakanlar Kurulu karar verebilecek. Desteğin uygulamasında Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınacak.
Kanunda söz edilen desteklerin yanı sıra İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uymadığı belirlenen Firma ve İş Güvenliği Uzmanına da ciddi yaptırımlar uygulanacağı belirtilmiştir.
"Bu Kanun ve diğer mevzuat gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde; istihdam ettiği kişilerin sigortalılık bildiriminde bulunmadığı tespit edilen işverenlerden, tespit tarihine kadar yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumunca tahsil edilir ve bu durumdaki işverenler, sağlanan destekten üç yıl süreyle faydalanamaz." 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği konununda belirtilmiştir.
OCCONS WebİGS - İş Güvenliği Takip sistemi ile kanunlara uygun bir biçimde İş Güvenliği Takibi yapabilir ve kendi risk analizlerinizi oluşturabilirsiniz.